DTK Eşbaşkanı ve HDP milletvekili Leyla Güven’in eylemi 169. gününe ulaştı. Hewler’de Nasır Yağız 156, Strasburg’da 14 kişi ve Galler’de İmam Şiş 130, hapishanelerde 16 Aralık’ta başlayan tutsaklar 131 gündür eylemde… Diğer yandan 1 Mart itibariyle tüm hapishanelere yayılan açlık grevi direnişi 56. gününe ulaştı. HDP eski Milletvekili Selma Irmak tecridin kaldırılması için sürdürdüğü açlık grevinin 100’üncü gününde.
Türkiyeli devrimcilerden MLKP dava tutsakları Muhabbet Kurt, Ali Haydar Saygılı, Aydın Akyüz, DKP-Komün dava tutsağı Suat İncedere ve Erol Dündar ile DKP-BÖG dava tutsakları Mehmet Yozcu ve Efe Çatalbaş’ın direnişi 56. gününe ulaştı. Yine MLKP dava tutsakları Hatice Duman, Soner Çiçek ve Ercan Görtaş 10 Nisan’dan bu yana açlık grevinde…
Açlık grevi eyleminin taleplerini sahiplenen ve bu direnişin bir parçası olan TKP/ML dava tutsakları Hiyem Yolcu 37, Haydar Sönmez ise 25 gündür süresiz açlık grevindeler.
Sönmez’in mektubuna sansür
Kandıra 2 No’lu F Tipi Hapishane’de bulunan Tutsak Partizan Sönmez, açlık grevinde 24 günü geride bırakırken gazetemiz için 2 Nisan’da kaleme aldığı mektubu sansüre uğrayarak elimize ulaştı. Sönmez mektubunda zindanlarda esas gündemin İmralı tecridinin sonlandırılması için devam eden süresiz açlık grevleri olduğuna vurgu yaptı.
Açlık grevi direnişlerinin haklı ve meşru taleplerini sahiplendiklerini 30 Ekim-2 Aralık 2018 tarihindeki 3 günlük açlık grevi ile ortaya koyduklarını, ardından 4 Şubat’tan itibaren tüm hapishanelerdeki TKP/ML dava tutsakları tarafından yapılan 7 günlük dönüşümlü açlık grevi eylemi ile bunu ileriye taşıdıklarını belirten Tutsak Partizan, “1 Nisan’dan itibaren eylemimizi süresiz açlık grevine dönüştürerek eylemin parçası olduk” dedi.
“Eyleme dahil olmasaydım ruhen daha fazla yıpranacaktım”
“Sağlığım, moralim iyi” diyerek mektubunu sürdüren Tutsak Partizan’ın mektubun bundan sonrasında bir bölümün üzeri karalandıktan sonra daksille de kapatıldığı görülüyor. Bu sansürlü bölümün ardından Tutsak Partizan mektubuna şöyle devam ediyor:
“Bazı sağlık sorunlarım süreci zorlaştırabilir. Ama altından irade gücümle kalkabileceğimi düşünüyorum. Eyleme dahil olunca bedenen yıpranacağımı gayet iyi biliyordum. Ama eyleme dahil olmasaydım ruhen daha fazla yıpranacaktım.”
Bu yüzden tercihini bedenen yıpranmaktan yana yaptığını belirten Tutsak Partizan’ın mektubunda bir bölüm daha karalama ve ardından daksille üzeri örtülerek sansürleniyor.