Partizan ve MLPD, Filistin’deki işgal ve soykırım saldırılarını tartıştı
Partizan’ın, ’Ortadoğu ve Bölgesel Savaşlar’ başlığı ile düzenlediği panelde, 7 Ekim saldırısı sonrası Filistin işgali tartışıldı.
26 Aralık 2023
12 Filistinli örgütün, İsrail’in Filistin işgaline karşı yaptığı 7 Ekim saldırısından sonra Siyonist İsrail devletinin soykırıma varan Gazze vahşeti devam ederken, dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca insan sokaklara çıkarak İsrail devletini kınıyor ve saldırıların bir an önce durdurulmasını talep ediyor.
Devrimci, sosyalist ve anti faşist hareketlerin de dahil olduğu, İsrail karşıtı kitlesel protesto eylemleri devam ederken, bu hareketler arasında konu özgülünde ideolojik ayrılıklar da belirginleşmeye başladı.
İsrail ve Filistin güncelliğinde Almanya’nın Duisburg şehrinde ’Ortadoğu ve Bölgesel Savaşlar’ başlığı ile Partizan tarafından bir panel gerçekleştirildi.
22 Aralık Cuma günü saat 18:30’da başlayan panele Partizan Temsilcisi ve MLPD (Almanya Marksist Leninist Partisi) adına Yusuf Köse konuşmacı olarak katıldı.
Panel, divan tarafından yapılan açılış konuşmasından sonra, ‘Siyonist İsrail devletinin saldırılarında hayatını kaybeden Filistin halkı başta olmak üzere, yine bir katliamlar ayı olarak da bildiğimiz Aralık ayında, 19 Aralık Hapishaneler Katliamı’nda, Roboski ve Maraş katliamlarında hayatını kaybedenler için’ saygı duruşu ile başladı.
Ardından MLPD adına panele konuşmacı olarak davet edilen Yusuf Köse’ye sö verildi. Yaklaşık yarım saatlik bir sunum yapan Yusuf Köse, 7 Ekim saldırısının bir terör saldırısı olduğu, Hamas’ın faşist ve karşı devrimci bir hareket olduğu, Hamas’ın İsrail tarafından kurulduğu ve 7 Ekim saldırılarının emperyalistlerin bir yönlendirmesi olduğu’’ temelinde bir konuşma yaptı.
Köse, “Hamas ideolojik olarak dinci faşist bir örgütlenmedir. İran ve Katar gibi emperyalist ülkelerle doğrudan bağlantısı vardır ve onların hizmetinde bir örgüttür” dedi.
Daha sonra söz alan Partizan Temsilcisi ise Ukrayna’daki savaşın emperyalist bir savaş olduğuna vurgu yaparak, Filistin sorununun tarihsel sürecine değindi: “Filistin ulusunun toprakları 1948’den itibaren birçok defa işgal edildi. İsrail devleti gasp ettiği topraklarla devlet sınırlarını genişletti. Bu mücadele Filistin için bir varlık yokluk savaşıdır ve bu mücadele son derece meşru ve haklıdır.”
Konuşmada ulusal sorun ve ulusal kurtuluş hareketlerine dair tarihsel örneklere yer veren Partizan temsilcisi, ulusal kurtuluş mücadelelerini veren öznelerin sağcı veya solcu, İslamcı veya laik olabileceğine ancak önemli olanın bu ulusal hareketlerin nasıl bir sınıf karakterlerinin olduğuna dikkat çekti. Bazı devrimci örgütlerin ise Filistin direnişinin haklı ve meşruluğunu ön plana çıkartmak yerine, egemen sınıfların hâkim ideolojisinden etkilendiğini ve bu etkilenme sonucu yanlış yorumlar ve sonuçlar çıkarttığını kaydetti.
Panelistlerin konuşmasından sonra söz katılımcılara verildi. Konuşmacıların yaptığı sunumlar üzerine katılımcıların dahil olduğu çeşitli tartışmalar yürütüldü.
Politik ayrışım noktalarının belirginleştiği tartışmalar sonrasında oldukça verimli geçen panel, konuşmacıların toparlama bölümünün ardından sonlandırıldı.