Emperyalizm, Etrafındaki Devletler ve Güçlü Fırtınanın Sahibi Kitleler!
“Proletaryanın öğretmenleri emperyalistlerin hiçbir zaman sahip olamayacağı çok güçlü bir silahtan söz eder, halk ya da emek. Halktan ya da emekten daha güçlü ve etkili bir silah yoktur”
14 Şubat 2024
Kan gölüne çevrilen, savaş çanlarının hiç susmadığı Ortadoğu’dan yine yeniden sesler gelmektedir. En çok silah ihraç eden ülkelerin çöreklendiği ve en çok silah ithalatının yapıldığı coğrafyadaki iktidar savaşının, iki kutuplu bir şekilde devam ettiğine şahitlik ediyoruz.
Her gün yeni bir saldırı haberine uyanmaktayız. Kızıldeniz’de vurulan İHA’lar, bombalar yağdırılan Kuzey ve Doğu Suriye toprakları, Yemen, Suriye, Lübnan, Ürdün sınırı, Irak ve İran’daki hareketlilik, “verilen” bölgeler, alınan tavizler, yapılan toplantılar… Nedeni elbette ki hepimizin bildiği bir gerçeklik olan iktidar savaşıdır. Yüz yıl önce ortaya konulan emperyalizmin tahlili bugün dengelerin değişmesi ya da iki kutba ayrılması ile aynı şekilde karşımızda durmaktadır.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), ABD güçlerinin 2 Şubat günü Kızıldeniz üzerinde çok sayıda İHA’yı vurarak düşürdüğünü, Yemen’de Husi güçleri tarafından fırlatılmaya hazırlanan dört İHA’yı ise imha ettiğini bildirdi.
Ortadoğu’da savaş haline devam …
Ortadoğu’ya barış, huzur, özgürlük getirme iddiaları ile çöreklenen emperyalist devletler, önce silah ticareti anlaşmaları yapıyor; daha sonra bombalar yağdırıyor. ABD’nin Hewler’deki Herir askeri üssüne yönelik dron saldırısı sonrası İran ve ABD arasında gerilim artmakta. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in 28 Ocak’ta Suriye-Ürdün sınırındaki Amerikan üssüne düzenlenen saldırıya karşılık vermeye başladıklarını duyurmasının ardından, Irak ve Suriye’de bulunan ve DMO (İran Devrim Muhafızları Ordusu) Kudüs Gücü ile buna bağlı silahlı gruplara ait en az 85 hedef hava saldırılarıyla vuruldu. Yine Irak’ta Amerika özellikle Haşdi Şabi’yi hedef alarak hava saldırıları gerçekleştirdi. ABD, Rusya-Çin’in göz bebeği İran çemberini daraltmak istiyor.
Peki, Yemen’e kim silah ticareti yapıyor?
Yemen’e Batı Avrupa kadar Avrupa’nın güneyindeki ülkelerden de bol miktarda silah gönderiliyor. Bu silahlar, Sırbistan ve Bulgaristan’da imal ediliyor. Britanya ya da ABD menşeli silahların DAİŞ vb. terör örgütlerinin eline geçmesi bu ülkeler için sıkıntı yaratacağından kaynaklı silah ticareti daha çok Sırbistan, Bulgaristan ve diğer Doğu Avrupa ülkeleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. Ortadoğu’daki tüm savaşların ispat edildiği üzere DAİŞ gibi tüm çete gruplarının ellerinde bulunan silahların ABD ya da Avrupa’dan gönderildiğine tanık oluyoruz.
Yemen’in hedef alınmasının özünde de İran’ın hedeflendiği bilinmektedir. Yemen’deki iç savaşta hükümet güçlerine karşı savaşan ve Eylül 2014’ten bu yana Başkent Sanaa’yı kontrol eden Husilerin silahlı gücü Ensarullah’ı (Ansar Allah) İran’ın desteklemesi ABD’nin Yemen’e saldırması için en önemli gerekçedir.
ABD saldırısı, Türkiye’nin Irak’taki hareketliliği!
KDP (Kürdistan Demokrat Partisi) iş birliğinde, Irak Kürdistanı’nda özgür alanlara yağdırılan bombalar iki kutba ayrılmış emperyalist paylaşım dalaşlarında kendi cephesinde bir kâr elde etmeye çalışan Kürt düşmanı TC devletini görüyoruz. Kerkük’teki yerel seçimlerde iyi bir sonuç alan YNK’nin (Kürdistan Yurtseverler Birliği) yönetimini engellemek amacıyla Türkiye yakın bir zamanda istihbarat şefini yeniden Irak’a gönderdi.
Sınır güvenliği değil işgalcilik!
İki kutba ayrılmış dünyada bir de bu süreçten nemalanmaya çalışan işgalci TC ve onun hükmünü yitirmiş olan 20. yüzyıldaki Arap Kemeri yerine Rojava, Irak ve İran Kürdistan’ı kuşatacak ve 2023’te Lozan Anlaşmasını genişletilmiş sınırlarla yeniden pazarlık konusu yapma hayalleri bulunmaktadır. Tampon bölge, güvenlik koridoru, hendeklerle genişletilmiş güvenlik sınırları nidalarının esas hedefi işgal alanları üzerinden Osmanlı hayallerini hayata geçirmektir. TC devleti Serê Kaniye’nin batı yakasında Mebrûka, El-Dehmai ve El-Rawiya köyünden El-Ezîziya köyüne kadar diğer taraftan Serê Kaniye’nin doğusundaki Nedas köyleri ve çevresinden El-Aziziya köyüne kadar 30-50 metre derinliğinde hendekler kazıyor. Kazılan hendekler sadece Serê Kaniye bölgesiyle sınırlı kalmamakla beraber işgal altındaki Efrin, Girê Spî, Sîluk, Ezaz, Bab ve Cerablus hattı boyunca da kazılmaktadır.
Soykırımlara karşı ezilenlerin birliği …
Ortadoğu, Kafkasya ve Kuzey Afrika’yı kapsayacak düzeyde işgaller ve dalaşlar yaşanıyor. Emperyalistlerin birbirleri ile olan dalaşı bugün İsrail Siyonizmi’nin Gazze soykırımında yansımasını buluyor. Bu dalaş, örgütler düzeyinden bölge devletleri düzeyine yükseliyor. İran, Yemen, İsrail, Suriye ve Türk devletinin giderek daha fazla savaşa yaklaştığı bir süreç yaşanmaktadır.
Emperyalistler arası dalaşın izdüşümünün yaşadığı Ortadoğu coğrafyasında halklar hiç olmadıkları kadar parçalandı, birbirlerine kırdırtıldı, şovenizm zehri ile ezilenlerin birliğinde büyük gedikler açıldı. Bugün coğrafyamız emperyalizmin böl-parçala-yönet siyasetinin günümüzde geldiği aşamaya tanıklık etmektedir. Filistin’de yaşanan soykırım, Gazze ile sınırlı kalmayacaktır.
Sayfalarca tanımlar yapılan emperyalizm, onun etrafında nemalanan devletler ve güçlü fırtınanın sahibi kitleler… Proletaryanın öğretmenleri emperyalistlerin hiçbir zaman sahip olamayacağı çok güçlü bir silahtan söz eder, halk ya da emek. Halktan ya da emekten daha güçlü ve etkili bir silah yoktur. Bundandır ki Başkan Mao’nun bahsettiği “kâğıttan kaplan”, Lenin yoldaşın deyimi ile “kilden ayaklı” emperyalistlerin yenilecekleri gerçekliği halksız olmalarıdır.