Zarife Koçgiri/Amude: Şerin ve Şexa iki kız kardeş. İkisi de hiç evlenmemiş. Ein Qirde köyünde birlikte yaşıyorlar ve evlenmedikleri için hiç de mutsuz ya da pişman değiller. İkisi de çok fedakar ve emekçi. Şerin çok sorgulayan, Şexa ise izleyip yorumlayandır. Haksızlığa ve eşitsiz yaklaşıma tahammülleri yok.
– Kendinizi tanıtabilir misiniz?
– İsmim Şerin Ahmed Dilbaz. Amudeliyim. Evlenmedim. 40 yaşımdayım. İlköğretimi bitirdim. 11 kardeşiz. Annem ve babam biz çok küçükken öldü. Bizi büyük abim büyüttü. Topo Beldesi Belediye çalışanıyım. Aynı zamanda Eğitim Komitesi’ndeyim.
– Benim ismim de Şexa Ahmed Dilbaz. 55 yaşımdayım. Ben de hiç evlenmedim. Amudeliyim. Ama aslen Behdinan yani Güney Kürdistanlıyız. Ben Ein Qirde köyü Kongre Star sözcüsüyüm.
– Yurtsever hareketi aile olarak ve şahsi olarak ne zaman ve nasıl tanıdınız?
Şerin: 1988 yılında amcamın oğlu Lübnan’daydı. O dönem Mahsun Korkmaz Akademisi vardı. Amcamın oğlu H. Herekol’la tanıştı ve oradan bize bir kitap getirdi, Amed zindan direnişi üzerine. Sonra amcamın oğlu ile birlikte H. Herekol bizim köye geldi ve biz onunla birlikte hareketi tanıdık.
O dönemler bu köyde bir tek bizim evimiz yurtseverdi. Arkadaşlar geldiğinde gizli geliyorlardı. Sonra yavaş yavaş halk toplantıları düzenlenmeye başlandı. Böylece köyümüz de arkadaşları tanımış oldu. Rejim evimize çok baskın yaptı; fakat arkadaşlar hiç yakalanmadılar. Önderliğin tutuklandığı yıl abim de tutuklandı. Kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.
Arkadaşlarla birlikte pamuk ve mercimek tarlalarında çalışırdık eskiden. Harekete yardım toplamak için.
– Çalışmalara dahil olmanız hangi koşullar içerisinde gerçekleşti?
Şerin: Yaklaşık 10-15 yıldır çalışmaların içerisindeyim. Resmi olarak kurumlarda çalışmam ise devrimden sonra gerçekleşti. Devrimin başlangıcında eski yurtsever ailelere çalışmalarda çok ihtiyaç vardı. Çünkü hareketi tanıyorlardı. Bu sebeple ben de kurum çalışmalarına dahil oldum. Topo Beldesi çalışanıyım. Aynı zamanda eğitim komitesindeyim.
Şexa: Yaklaşık olarak 20 yıldır çalışmaların içerisindeyim. Benim de resmi olarak kurumlarda çalışmam devrimden sonra gerçekleşti. Aynı sebeple kurumsal çalışmalara dahil oldum. Devrimin başında Amude Topo Beldesi Kongre Star sözcüsüydüm. Şu an ise Ein Qirde yani kendi bulunduğum köyün Kongre Star sözcüsüyüm.
– Meclislerin çalışma sistemleri nasıl?
Şerin: Meclisin esası komünlere dayanır. Komünler üzerinden kendisini var eder. Aynı zamanda komiteleri vardır: Sağlık, eğitim, sulh, kadın, temizlik, ekonomi, kültür ve sanat, düzen-disiplin ve eş başkanlar. Her bir komite, kendi alanında çalışma yürütür ve proje bir ortaya koyar. Bunları raporlaştırır. Tabii aynı komiteler bütün komünlerde mevcuttur. Meclis ve komün komiteleri birlikte faaliyet yürütür. Mesela benim alanım eğitim. Komün eğitim komiteleri bana eğitim ihtiyacını bildirir ya da ben de tespit edebilirim. Buna göre ya ben ya da başka bir arkadaş gidip eğitim verir.
– Komün işleyişi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Şexa: Sağlık, eğitim, sulh, kadın, temizlik, ekonomi, kültür ve sanat, düzen-disiplin, sıhe ve eşbaşkanlar olmak üzere toplam on komitesi vardır. Her bir komite kendi alanında çalışma yürütür ve proje ortaya koyar. Bunları raporlaştırır ve meclise sunar. Aynı zamanda halkın maddi-manevi bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır.
– ENKS yani KDP’nin Rojava kolu burada nasıl oluştu, şu an hem devrimle hem de halkla ilişkileri nasıldır?
Şerin: Esas olarak burada ENKS’yi devrimin ve hareketin önünü kesmek için rejim oluşturdu. Devrimin başlangıcında devrimi kendilerine mal etmek istediler ama halk izin vermedi. Şu an belli bir oranda varlar. Sistemimiz içerisinde kendilerini temsil edebiliyorlar.
– Esad Rejimi dönemi ile Demokratik Özerklik Sistemi dönemi arasında nasıl farklar var ve kadının önceki dönem durumu ve konumu ile bugünkü durum ve konumunu değerlendirebilir misiniz?
Şexa: Esad Rejimi Dönemi faaliyet yürüten bir kadın için çok zordu; fakat yine de hareketin vermiş olduğu güçle biz rejime karşı da mücadele ettik. Hareketi ve özgürlük fikrini tanıdığımızdan beri ileri adım atmayı öğrendik.
Öncelikli olarak, o dönem kadınlar bu kadar yaşamın her alanında değillerdi. Bu kadar dışarı çıkmazlardı. Tabi çıkan da dikkat çekerdi. Esad rejimi bir yana bir de insanların dedikodusu vardı. Kadın dışarı çıktı mı o kadına ne söyleneceği de belliydi.
Demokratik Özerklik sistemi ile birlikte birçok şey değişti. Kadınlar sadece dışarı çıkmakla kalmıyor, toplumu örgütlüyorlar. Bu devrimi esas savunanlar ve bu devrimin büyümesi için çalışanlar kadınlardır.
Uzun lafın kısası; Esad Rejiminin zulmü, anlatılmaz yaşanır… Demokratik Özerklik Sistemi ile birlikte doğuştan var olan haklarımızı tanıdık ve bu haklarımız çerçevesinde yaşamayı öğrendik. Aynı şekilde Rojava Devrimi de anlatılmaz yaşanır…
– Yaşamınızda sizi en çok zorlayan şey nedir?
Şerin: Siyasi alanda yeteri kadar yetkinleşmediğim için zorlanıyorum. Bu zorlanmayı eğitimlerle gidermeye çalışıyorum. Siyasi alanda ne kadar bilinçlenirsek devrimimizin büyümesi de o kadar kolay olacaktır. Bütün dünya Ortadoğu üzerinden siyaset yürütürken bizim bunun karşısında daha güçlü bir siyaset yürütmemiz gerekir.
Şexa: Okum-yazmam yok. Bu beni en çok zorluyor. Ben de önderliğin yazdığı kitapları okumak istiyorum ve kendimi daha da geliştirmek istiyorum.
– 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken özelde Ortadoğu ve Kürdistan kadınlarına ve dünyadaki bütün kadınlara ve ezilen halklara ne söylemek istersiniz?
Şerin: Evrende tam eşitliğin olmasını ve kadın mücadelesinin kazanmasını ve önderliğin özgür olmasını istiyorum.
Şexa: Leyla Güven Kürt ulusunun Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için üç ayı geçkin süredir açlık grevinde. Onunla birlikte onlarca insanımız da açlık grevindeler. Öldüğümüz yeter artık! Dünyadaki bütün kadınlar ve bütün insanlar bize destek versin ve önderliğimizi özgürleştirelim, özgür Kürdistan’ı ve özgür dünyayı yaratalım.