TKP/ML MK: “Mevzileri boş, sloganları yarım kalmayacak, hesap sorulacaktır!”

H. Merkezi: 28 Kasım günü Aliboğazı’nda devlet güçleriyle yaşanan çatışmada ölümsüzleşen Hasan Karakoç (Aşkın), Murat Mut (Tuncay) ve Ersin Erel (Hakan) için TKP/ML MK bir bildiri yayımladı.

Türkiye Komünist Partisi/ Marksist Leninist MK (TKP/ML MK) yayımladığı bildiride ölümsüzleşen üç halk savaşçısının ölümü yendiklerini belirterek, “Devrettikleri bayrak leke sürülmeden taşınacak, çağrısını yaptıkları savaş yükseltilecek, mevzileri boş, sloganları yarım kalmayacak, hesap sorulacaktır!” dedi.

 

“Bir kez daha yenildi ölüm ölümü yenenlerin karşısında”

Elimize E-posta yoluyla ulaşan bildiride şu ifadelere yer veriliyor:

“Bir kez daha yenildi ölüm ölümü yenenlerin karşısında. Bir kez daha tanıklık etti tarih teslim alınamayanların direnişine. Bir kez daha and içtik, yemin ettik hesap sormaya. Bir kez daha öğrendik düşman kuşatmasının nasıl yarılacağına. Bir kez daha duyduk Halk Ordusu savaşçılarının sloganlarını. Bir kez daha ezber ettik savaşın yasalarını. Ve bir kez daha gördük gerillanın namlusundan çıkan mermiyle yarılan karanlığın ardındaki aydınlığı.

23 Kasım günü faşist Türk ordusunun Dersim Aliboğazı’na yönelik başlattığı operasyonda üç Halk Savaşçısını daha ölümsüzlüğe uğurladık. 28 Kasım günü şehit düşen Hakan, Aşkın ve Tuncayyoldaşlar düşmanın saldırı ve kuşatmasına, direnişi rehber alarak yanıt oldular.

Ersin Erel (Hakan) yoldaş partimizle tanışıklığı uzun yıllara dayanmaktadır.  Yoldaşın kendi tarifiyle “Partiyi içten içe tanıyordum. Sadece İBRAHİM yoldaşın direnişi hafızamda vardı; bu bile beni TKP/ML TİKKO’ya son derece bağlı kılıyordu. Gerillaya katıldıktan sonra okuduğum kitaplardan ve yoldaşların anlatımlarından partime daha büyük bağlılık ve saygınlık oluştu.”  Bölgede yürütülen parti faaliyetimizin etkinliğinin artması ve daha hissedilir bir düzeye gelmesiyle Hakan yoldaşın arayışı gönül bağından ötesi olmuş ve partimizle örgütlü ilişkiye geçmiştir. Elazığ’da faaliyeti örgütlemek amacıyla yürütülen çalışmaların aktif bir öznesi olmuştur. Bu faaliyet içinde kendini, yaşamını sorgulayan yoldaş, kısa bir zaman sonra gerillaya katılma talebini sunmuştur. Yoldaş, 2014 yılında gerilla alanındaki yerini almıştır. O tarihten beri Dersim’de parti faaliyetimizi örgütleme, Halk Ordumuzu geliştirme mücadelemizin mütevazi bir emekçisi olmuştur. Yoldaş şehit düştüğünde Partimizin militanı, Halk Ordumuzun savaşçısıydı.

Hasan Karakoç (Aşkın) yoldaş, nice yoldaşını uğurladı ölümsüzlük katına. Leyla Karakoç yoldaş oldu ilk öğretmeni. Gerillayı, yaşamı uğruna ölecek kadar sevmeyi önce ondan öğrendi. Leyla yoldaş Karadeniz dağlarında haykırdı Partiyi, Hasan yoldaş Dersim dağlarından ses verdi sesine. İstanbul’un yoksul emekçi halkının yoğun yaşadığı Altınşehir’de katıldı faaliyete. Semt faaliyetinde aktif görev aldığında hedefini çoktan belirlemiş ve yüzünü Dersim dağlarına dönmüştü. Aldığı görev ve sorumlulukları yerine getirirken tek bir amacı vardı; gerillaya katılmak. 2011 yılında bu talebi gerçekleşti ve gerillanın Aşkın’ı oldu. Fedakarlığı ve çalışkanlığıyla sadece yoldaşlarının değil yoksul köylülerin de sevgisini kısa zamanda kazandı Aşkın yoldaş. Onun Partiye olan bağlılığı, verilen görevleri yerine getirme kararlılığında somutlanıyordu. Yoldaş şehit düştüğünde Partimizin militanı, Halk Ordumuzun savaşçısıydı.

Murat Mut yoldaş partimizle çok genç yaşta tanışmış, kısa bir dönem Pertek’te yerel faaliyet ve gençlik faaliyeti içinde yer almıştır. 2013 yılında gerillaya katılan yoldaş, gerillanın Tuncay’ı olmuştur. Partiyi ve mücadeleyi esas olarak gerilla savaşının içinde öğrenen ve öğrenmeye çalışan Murat yoldaş şehit düştüğünde Partimizin militanı, Halk Ordumuzun savaşçısıydı.

Uzun bir süredir gerilla alanlarına dönük yürütülen saldırı ve operasyonların bir devamı olan Aliboğazı operasyonunu bitiren faşist Türk Ordusu bir kez daha yenilgiye uğramıştır. Aylardır “terörü bitireceğiz” sloganlarıyla gerilla alanlarına İHA ve savaş uçaklarıyla saldırı düzenleyen devlet, saldırdıkça, katlettikçe başarıya yaklaştığını, sistemini sağlamlaştırdığına ikna olmaktadır. Gözaltı ve tutuklama yelpazesini genişlettikçe, seçimle alamadığı mevzilerin tümüne zorla el koydukça, kendilerine daha sağlam bir gelecek kuracaklarına inanıyorlar. OHAL’in sunduğu nimetleri KHK’larla zirveye taşıyarak her türden muhalefeti boyunduruk altına almaya ve sindirmeye ve planlarını daha rahat yaşama geçirmeye uğraşmaktalar.

Ancak ne bu saldırılar ne de katliam ve operasyonlar sınıf mücadelesinin akışı önünde set oluşturamayacak, akışı durduramayacaktır. Tarihin zorunlu akışı, sınıf mücadelesinin yasaları bize bunu öğretmektedir. Egemenlerin örtmeye çalıştıkları karanlık perde yırtılacak, mücadele çok daha çetin ve amansız koşullarda yükselecektir.

Şehit düşen yoldaşlarımızın bizlere ilk öğrettiği de bu olmuştur. Düşman her türlü savaş aracı ve yöntemiyle saldıracak, ancak bu kuşatma can bedeli bir direnişle dağıtılacaktır. Halka, partiye ve devrime olan güven ve inançla yürüyen yoldaşlarımızın kendi adımlarında birleştirdikleri kendinden öncekilerin yerini doldurmakla sınırlandırılmayacak bir bilinçtir. Sınıf mücadelesinin keskin ve gür sesine karışan yoldaşlarımızın sesi bir slogan değil, savaşa davettir. Anlaşılması ve yerine getirilmesi gereken bu talimattır. Yoldaşlarımızın şahadeti devrim mücadelesinin kaçınılmaz bir parçasıdır. Bugünden yarınlara bıraktıkları miras, yaşamları boyunca oluşturdukları değerlerdir. Sahip çıkılıp büyütülecek olan da budur. Yarım bıraktıkları görevler tamamlanacak, yerleri doldurulacak ve talimatlarına uyulacaktır.

Kanlarının aktığı topraklar aynı zamanda onların dilinden halk savaşı sloganlarının yükseldiğine de tanıklık etmiştir. Egemenlerin, halka yönelik en alçakça yöntemlerle saldırdığı, her türlü baskı ve cinayetin alenileştiği, işçi sınıfı ve emekçilerin canlarının sömürü çarkları arasında öğütüldüğü bir dönemde bu sloganlar ayrıca değerlidir! Başta Kürt ulusu olmak üzere halkımız üzerinde örülmek istenen korku duvarları, teslim alma dayatmaları yoldaşlar şahsında partimiz ve halk ordumuz tarafından direniş ve savaş sloganlarıyla yanıtlanmıştır. Kulak verilmesi, sahiplenilmesi ve örnek alınması gereken bu duruştur! Devrettikleri bayrak leke sürülmeden taşınacak, çağrısını yaptıkları savaş yükseltilecek, mevzileri boş, sloganları yarım kalmayacak, hesap sorulacaktır!”