Partizan ve SMF’den İstanbul’da panel etkinliği!
Partizan ve SMF tarafından İstanbul kadıköy’de “51. Ölümsüzlük Yılında Kaypakkaya’nın Perspektifinden Emperyalist Savaşlar ve Devrimci Tutum” başlıklı düzenlendi.
19 Mayıs 2024
Partizan ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Zindanı’nda işkencede katledilmesinin 51. yıldönümü dolayısı ile İstanbul Kadıköy Feyman Kültür Merkezi Feyk Sahne’de bir panel gerçekleştirdi.
“51. Ölümsüzlük Yılında Kaypakkaya’nın Perspektifinden Emperyalist Savaşlar ve Devrimci Tutum” konulu panelde araştırmacı yazar Volkan Yaraşır, gazeteci-yazar İbrahim Varlı, SMF temsilcisi Erdal Ataş ve Partizan temsilcisi Elif Kaya panelist olarak yer aldı. Panelin moderatörlüğünü Nazif Töre gerçekleştirdi. Panelin gerçekleştiği salona, “Emperyalist savaş ve işgale karşı İbrahim Kaypakkaya cüretiyle mücadeleye”, “18 Mayıs’ı unutmadık” pankartı asıldı.
SMF ve Partizan tarafından yapılan panele, Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Yeni Dünya İçin Çağrı, Dersim Dernekler Federasyonu(DEDEF) üyeleri, İHD üyeleri, Grup Munzur, çok sayıda kişi katıldı.
“Emperyalist dünya savaşı ile karşı karşıyayız”
Panelde ilk olarak araştırmacı yazar Volkan Yaraşır söz aldı. Yaraşır, devrim gerçekleşmediği sürece savaşların süreceğini belirtti. Yaraşır, “Kapitalizmde kriz içinde. Emperyalist dünya savaşı ile karşı karşıyayız. Ukrayna savaşı, Filistin savaşı bunun ön cepheleridir. Emperyalist savaşa karşı devrimin hamleleri üzerine kafa yormak gerekiyor. Lenin’de, İbrahim’inde yapmak istediği budur. Hem ideolojik hem de politik hamleler yapmak zorundayız. Emperyalist savaşa karşı devrimin imkanı aramak gerekiyor. Devrim gerçekleşmediği sürece savaş artacaktır” dedi.
Günümüzde yaşanan savaşlara da değinen Yaraşır, bu savaşların “paylaşım savaşı” olduğunu vurgulayarak bu savaşlar karşısında devrimci tutumun önemine dikkat çekti. Yaraşır, “Emperyalist savaşlar ile karşı karşıyayız. Bu konjonktürde hem ideolojik hem teorik yenilemeyi yapmak zorundayız. Ben şuan şiar haline getirdiğim formülasyon var. ‘Devrimcilerin görevi devrim yapmaktır’ diyor Che, ‘Devrim için savaşmayana komünist denmez’ diyor Castro. Devrimin gerçekleşmediği koşullarda emperyalist savaşlar giderek artar” şeklinde konuştu.
“Kaypakkaya bize yöntemi sunuyor”
Partizan temsilcisi Elif Kaya, yaşanan güncel gelişmelerle birlikte bir emperyalizm tartışması giderek önem kazandığını belirtti.
Kaya, “Güncelde emperyalizm nedir, bunun halklara, devrimci öznelere yüklediği görevler nedir, bu soruların yanıtına odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz. Savaş konusunda alınacak tutum özellikle de içeride daha fazla önem kazanıyor. Bu noktada sol-sosyalist güçlerin Kemalizm ve şovenizmden etkilenme halleriyle sıkı bir ideolojik mücadele bugünün önemli görevlerinden biri. Kaypakkaya bunun yöntemini sunuyor bizlere” dedi.
Kaya, “Aslında bugün dahi onun Türkiye’de en tehlikeli fikirlere sahip olduğu algısının nedeni, Kemalizm üzerine fikirleridir. Emperyalizmin geri bıraktığı ülkelerde üretici güçleri geliştirebileceğini, ilerici yönlerinin olduğuna dair yanlışları ideolojik mücadele ile sabitleştiriyor. Buradan hareketle bu tartışmalar onu, Kemalist iktidarın halka değil burjuvaziye umut verdiğini söylüyor. Kemalizm ile ittifak yapmayı düşünenlerin karşısında olduğunu belirterek Kemalizm’in faşizm olduğunu çok net belirliyor. Buradan hareketle devrimci görevlerimizi tespit etmek için güncel gelişmelerle birlikte emperyalizmi tartışmamız gerekiyor. Lenin ‘Emperyalizm savaştır’ demiş” şeklinde sözlerine devam etti.
Kaya, “İbrahim Kaypakkaya genel olarak ezilenleri, özel olarak ise devrimci hareketi düzenle barışık hale getirerek güçten düşüren hemen hemen tüm kritik meselelerde döneminin ve devrimci tarihimizin nadide önder figürlerinden biridir. Devletin kurucu ideolojisi olarak Kemalizm’de anti-emperyalist özellikler arayanların karşısına ‘Kemalizm faşizmdir’ teziyle çıkan Kaypakkaya, bu yaklaşımıyla sadece devleti karşısına almakla kalmıyor; sosyalist geleneği ve ezilenleri düzene bağlayan temel kolonlardan birini de söküp atıyor” diye konuştu.
‘Solun daha güçlü ayağa kalkacağı değiştirip dönüştüreceği günler gelecektir’
Gazeteci İbrahim Varlı, emperyalizmin savaş politikalarına karşı sosyalistlerin, komünistlerin neler yapacağının önemli olduğunu söyledi. Sol hareketler dönem dönem zayıflasa da güçleneceği günlerin geleceğini söyleyen Varlı, “Bugün içinde yaşadığımız dünya önemli. Buna dair nasıl bir pozisyon belirleyeceğiz? Ne bugün dünyası, 30 yıl öncesi dünya ile aynı ne de 100 yıl önceki dünya ile şimdiki dünya aynı.
Hayat değişiyor. Savaşlar, krizler var. Yeni savaşlar harekete geçiriliyor. Ukrayna, Filistin’de yaşananları yaşanılacak olanları gördüğümüz kadarı ile 3 dünya savaşı çıkar mı? mı evet çıkar. İlk iki dünya savaşı gibi mi olur? Savaşlar, daha bölgesel, daha lokal parça parça deva edecektir. Mao, ‘Gök kubbenin altında muhteşem kaos var’ diyor. Komünistler, devrimciler, sosyalistlerin buraya olan müdahilliği önemli. Yoksa koşullar mükemmel. Devrimcilere düşen görev bunduğumuz her yerde müdahale etmek. Aza çoğa bakmadan özgül ağırlığımız ile bulunduğumuz alanlarda müdahil olacağız. Değiştirip, dönüştüreceğiz.
Umutsuz olmaya gerek yok. Dünyada sağ popülist dalga var ama sol, sosyalist akım ve sosyal demokrat dalgada var. Meseleye nereden baktığımız çok önemli. Dünya da solda bir dağınıklık var. Doğaldır belirli dönemlerde solun gardı düşebilir. Bu hep böyle gideceği anlamına gelmiyor. Solun daha güçlü ayağa kalkacağı değiştirip dönüştüreceği günler gelecektir” dedi.
“İktidarı almadan, sosyalizm, komünizm gelmedikçe çözüm yok”
Son olarak panelde SMF Temsilcisi Erdal Ataş söz aldı. Ataş, emperyalist savaşlara karşı, kapitalizme karşı ortak bir cephe kurarak, ortak mücadelenin önemli olduğunu belirtti.
Ataş, emperyalist savaşlara ve kapitalizme karşı çözümün sosyalizm ve komünizmde olduğuna dile getirerek, “Dünya savaşı gerçekliği her zaman var. Her zamanda var olacak çünkü kapitalizm her zaman harcanan paradan daha fazlasını elde etmek zorunda. Kapitalizm savaşa hazırlanıyor. Biz ne yapacağız? Çözüm işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, kadınların, demokratik kitle örgütlerinin, LGBTİ+ların tüm her kesin sosyalizm ve komünizmde birleşmesi gerekiyor. İktidarı almadan, sosyalizm, komünizm gelmedikçe çözüm yok. Emperyalizme karşı ortak cephe, ortak mücadele alanları kurmamız lazım. Nerede bir mücadele var ise orada olmalıyız. Bu parçalı hal oldukça zayıflamaya devam ediyoruz” dedi.
Panelden sonra soru cevap bölümüne geçildi. Soru cevap bölümü ardından müzik dinletisi için Songül Bulur sahne aldı. Etkinlik Songül Bulur’un seslendirdiği türküler, ağıtlarla sona erdi.