Kayyumlara Karşı Demokrasiyi Savunalım!
Partizan yaptığı açıklamada kayyıma karşı, “Önüne koyulan talan sistemini kabul etmeyen veya etmeyecek olan herkese bir tehdit niteliğindedir. Bu nedenle, gönlü demokrasiden, özgürlükten, doğadan yana olan herkes kayyum darbesine karşı koymalıdır” sözleriyle kayyımlara karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
19 Ağustos 2019
Partizan bu sabah saatlerinde T. Kürdistanı’n dört bir yanında yapılan operasyona ve Amed, Mardin, Van gibi 3 büyükşehire kayyım atanmasına karşı bir açıklama yaparak tepki gösterdi.
Partizan yaptığı açıklamada kayyıma karşı, “Önüne koyulan talan sistemini kabul etmeyen veya etmeyecek olan herkese bir tehdit niteliğindedir. Bu nedenle, gönlü demokrasiden, özgürlükten, doğadan yana olan herkes kayyum darbesine karşı koymalıdır” sözleriyle kayyımlara karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Açıklamanın devamında, “AKP hükümeti ve onun ortakları bugün sabah saatlerinde HDP’nin kazanmış olduğu 3 Büyükşehire atadıkları kayyumlarla bir kere daha demokrasiden ve halk iradesinden ne anladığını göstermiştir. İçişleri Bakanlığı, bugün sabah saatlerinde %50’nin üzerinde oy alan 3 büyükşehire kayyum atamıştır. Atanan kayyum ile başta bu illerde bulunan 2 milyonun üzerindeki seçmenin ve tüm toplumun iradesine hükümet ve TC yargısı eliyle darbe yapılmıştır.
Faşist TC devletinin sözcüsü AKP iktidarı özellikle 2015 Haziran’ından bu yana gözaltı tutuklama, kayyım saldırısı ve işgalle savaşı devreye sokmaktadır. Son kayyım saldırısı bu saldırının bir devamı, bir halkasıdır” denildi.
Açıklamada, “Van, Mardin ve Diyarbakır büyükşehir belediyelerine AKP tarafından atanan kayyumlar 31 Mart yerel seçimlerinde HDP tarafından defedilmişti. Bu üç büyükşehirin ortak özelliği de AKP’nin kayyum eliyle yaptığı büyük yolsuzlukların ve israfın açığa çıkartılmasıydı. Üç büyükşehire atanan kayyumlar, yolsuzluğun, rüşvetin, talanın, yandaşa peşkeşin, halkın vergilerinin şatafat için çarçur edilmesinin devam edeceğinin göstergesidir.
“2016 yılı sonrası HDP ve DBP’nin kazanmış olduğu belediyelere kayyum atanmış ve 100’lerce belediye Eşbaşkanı görevinden alınarak hukuksuzca tutuklanmıştı. O zaman seçmen iradesine dönük yapılan darbe, devletin savaş konseptine geçtiği ve Kürt halkının demokrasiden yana olan kazanımlarını devlet şiddetiyle bastırmaya dönük saldırılara eşlik eden siyasi operasyonlardan oluşuyordu. Bugün yapılan siyasi saldırı da yine devletin Kürt kazanımlarını yok saymak için askeri saldırı ve işgal tehditleri savurduğu bir tarihsel sürece denk düşmektedir.” denildi.
“AKP devreye koyduğu tüm savaş yöntemlerine karşı yenilgisini aşamamaktadır”
Açıklamada, “Yapılan ihalelerin belli kesimlere verilerek, kamu arazisi olan yerlerin AKP yandaşlarına peşkeş çekilerek, büyük korucu aileleri ihya edilerek AKP’nin merkezi olarak yaptığı bu faşizan saldırılara yerel ortaklar kazandırılmak istenmektedir. AKP’nin bu oyununa düşülmesi yapılan bu darbe saldırısına ortak olma anlamını taşımaktadır. Her kim bunlara ortak oluyorsa, bu ortaklıktan vazgeçmeli ve faşizmin saflarını terk etmelidir.
AKP devreye koyduğu tüm savaş yöntemlerine karşı yenilgisini aşamamaktadır. Savaşla aşamadığı dönemlerde, kendi krizini yönetemediği her süreçte olduğu gibi bu süreçte, içeride kazanılmış hakları, Kürt halkının, milyonlarca emekçinin ve ezilenin hakkını gasp etmeye çalışıyor. Kadınların uzun mücadeleler sonucu kazanılmış haklarına her fırsatta saldırmaya devam ediyor. Eşbaşkanlık sitemine saldırısı kadın düşmanlığının bir göstergesidir.” denildi.
“Gönlü demokrasiden, özgürlükten, doğadan yana olan herkes kayyum darbesine karşı koymalıdır”
Partizan son olarak yaptığı açıklamada şunları dile getirdi; “Demokrasinin ancak zerresinin bulunduğu Türkiye’de kayyum saldırıları, bu kadarcık demokrasiye bile AKP’nin ve ortaklarının tahammülünün olmadığını göstermektedir. Kürt halkının iradesine dönük bu darbe esasta tüm Türkiye toplumuna yapılmıştır. Önüne koyulan talan sistemini kabul etmeyen veya etmeyecek olan herkese bir tehdit niteliğindedir. Bu nedenle, gönlü demokrasiden, özgürlükten, doğadan yana olan herkes kayyum darbesine karşı koymalıdır.
AKP, MHP ve Ergenekon ortaklığına ve onun kayyum saldırısına karşı, demokrasi ve özgürlükler ancak ortak mücadele ile kazanılabilecektir.
Bu nedenle, toplumun bütün kesimlerini, bulundukları her yerde kendi özgürlük mücadelesinin de zafere ulaşabilmesi için Kürt halkıyla dayanışmaya, kayyumları bir kez daha defetmeye çağırıyoruz”