Kaypakkaya; Ezilenlerin Direniş Meşalesidir!
18 Mayıs 1973’te Amed Zindanı’nda işkencede katledilen komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın 51’inci ölümsüzlük yıldönümüne ilişkin açıklama yapan Partizan, “71 devrimci silahlı çıkışı/kopuşunun komünist yüzü olan İbrahim Kaypakkaya’yı katledilişinin 51. yılında anıyoruz” dedi.
14 Mayıs 2024
Partizan, 18 Mayıs 1973’te Amed Zindanı’nda işkencede katledilen komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın 51’inci ölümsüzlük yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kaypakkaya’yı anarak başlayan Partizan açıklamasında, “68 gençlik hareketinin, Deniz Gezmiş- Mahir Çayanla birlikte üçüncü sac ayağı ve 71 devrimci silahlı çıkışı/kopuşunun komünist yüzü olan İbrahim Kaypakkaya’yı katledilişinin 51. yılında anıyoruz.
Önder yoldaş, yarım asrı aşan bir süredir, Türk-Kürt uluslarından çeşitli milliyet, inanç ve kimliklerden emekçi halımızın, halk demokrasisi ve komünizm mücadelesinde bayrak olmaya devam ediyor” denildi.
Kaypakkaya’nın 51 yıldır hakim sınıfların korkusu olmayı sürdüğü vurgusunun yer aldığı açıklamada, “Kaypakkaya, aynı şekilde 51 yıldır, sınıf mücadelesinin pratiğinde sayısız defa deneyimlendiği üzere hakim sınıfların korkusu olmayı da sürdürüyor. Her tarihse kesitte güncellenen ancak temelde aynı zeminden çıkış alan bu korku kuşkusuz nedensiz değil. Kaypakkaya’nın, coğrafyamız sınıf mücadelesine, toplumumuzun yapısına onun nasıl analiz edilmesi gerektiğine ilişkin sunduğu bilimsel yöntemle bunun sonucunda Kürt ulusal sorunu, Kemalizm, devletin yapısı ve karakteri ile devrimde zorun rolüne ilişkin ortaya koydukları egemenleri yeterince korkutmuştur.
Önder yoldaşın görüşleri, mücadelede esas aldığı bilimsel yöntem bugün hala geçerliliğini korumaya ve sınıf mücadelesinin kızgın ateşinde yol göstermeye devam ediyor” ifadeleri kaydedildi.
“Önder yoldaşın 51. ölümsüzlük yılında, emperyalist kapitalist sistemin 2008’den bu yana içinde debelendiği krizi aşmak için giderek daha fazla çatışma, işgal ve haksız savaşlara yöneldiği bir sürecin içindeyiz” değerlendirmesinin yer aldığı Partizan açıklaması şöyle devam etti:
“Emperyalistler dün çeşitli vekilleri aracılığıyla yürüttükleri hesaplaşma ve kapışmayı şimdi daha açıktan, doğrudan devletlerin sürece dahil olduğu bir düzlemde yürütüyor. ABD-ABD /NATO’nun desteklediği, örgütlediği; lojistik, ekonomi ve askeri olarak beslediği Ukrayna ile Rusya arasında iki yılı geriden bırakan savaş, yer kürede 3. bir dünya savaşı tartışma ve tehlikesini gerek emperyalist karargahlarda gerekse de dünya ezilen halkları ve devrimci- demokratik güçler cephesinde yeniden gündeme getirdi.
Emperyalist savaş tehlikesi, süregelen kamplaşma ve bunun karşısında alınacak devrimci tutum, dünya ölçeğinde özellikle de devrimci-komünist hareketlerde büyük bir tartışmanın da fitilini ateşlemiş durumda.
İki büyük emperyalist blok arasında süregelen bu hegemonya dalaşında devrimci ve komünistlerin tutumunun ne olması gerektiği sorusuna devrimci temelde doğru bir yanıtı önder yoldaş net bir şekilde ortaya koymuştur.
Kaypakkaya yoldaş, Lenin’in ve elbette Başkan Mao’nun iyi bir öğrencisi olarak emperyalist güçler arasında bir savaş tehlikesi ya da savaşı söz konusu olduğunda, devrimci-komünistlerin iki bloktan birini tercih etmek zorunda olmadığını, halklar için barışı, kendi coğrafyası içinde ise burjuvazisinin savaştan çekilmesi, yenilmesi uğruna ve devrim için mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini savunur.
Önder yoldaşın emperyalist savaşlar hususundaki Marksist, Leninist- Maoist bakışı ve perspektifi gerek küresel ölçekte gerekse de coğrafyamızda yaşanan gelişmeleri anlamak, analiz etmek ve doğru bir devrimci tutum belirlemek bakımından hayati bir önem taşımaktadır.
Emperyalist savaş tehlikesinin giderek arttığı günümüzde; Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın görüş ve fikirleri, işkencehanelerde ‘ser verip sır vermeyen’ komünist duruşu, olay ve olguları analiz etmedeki metodolojisi, sadece direnmek isteyenler için değil aynı zamanda eşitlik, özgürlük, halk demokrasisi, sosyalizm ve komünizm uğrun mücadele edenler için de bir başucu kaynağıdır.
Kaypakkaya, işçi sınıfı ve ezilenlerin direniş meşalesidir!”