İstanbul 1 Mayıs’ında Taksim’deyiz!
Partizan 1 Mayıs için “İstanbul 1 Mayıs’ında Taksim’deyiz!” başlıklı bir açıklama yaptı.
18 Nisan 2024
2024 1 Mayıs’ı için birçok kurumdan çağrı açıklamaları gelmeye devam ediyor. Partizan “İstanbul 1 Mayıs’ında Taksim’deyiz!” başlıklı açıklama ile İstanbul’da halkı Taksim’e çağırdı.
Partizan yaptığı açıklamada, “İşçi sınıfı ve emekçilerin, birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ta, emperyalist savaş ve işgallere; sömürü ve zulme karşı direnişin, mücadelenin ve özgürlüğün sesini haykıracağız.
2024 İstanbul 1 Mayıs’ı, işçi sınıfının ve emekçi yığınların fabrikalarda, atölyelerde; içinde bulunduğu çalışma koşullarına, yaşadığı korkunç yoksullaşmaya ve örgütsüzlüğe, iş sağlığı ve güvenliği adına ortada duran kıyım derecesindeki gerçekliğe dikkat çektiğimiz, yoğunlaştığımız buradan hareketle de talepleri öne çıkardığımız bir döneme ev sahipliği yapmalıdır.
1 Mayıs süreçleri sendikaların, devrimci-demokratik güçlerin sınıf içindeki çalışmalarını, sınıfla ilişkilerini, sınıfın istem ve taleplerini, gerçekliğini irdelediği ve örgütlenme, mücadele adına ileri adımları atmak için moral bulduğu bir dönem olmalıdır.
1 Mayıs gününde nerede olunacağı, kutlamaların hangi mekanda gerçekleşeceği sorusu bahsini ettiğimiz tablo içinde, işçi sınıfı hareketini ileri taşıyacak bir dinamiği açığa çıkaracaktır.
Bu bağlamda yer-mekan-adres tartışması, sınıfın örgütlenme mücadelesi, direnişin ileri taşınması, düzenin ideolojik-politik ve kültürel etkisinin daha fazla kırılmasına hizmet edecek tarzda ele alınmalıdır.
Taksim 77 yılından bu yana gerek devrimci-demokratik güçler gerekse de işçi sınıfı için mücadele tarihinin tartışılmaz önemdeki bir kesiti, belleği durumundadır. 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması talebiyle 12 Eylül sonrasında, 2008’den 2012’ye kadar devam eden ve yakın zamanda 2017’de ortaya konan direnişler; parçası-örgütleyicisi, bileşeni olduğumuz, yer aldığımız, örgütlediğimiz çok önemli bir mücadele sahasıdır” dedi.
Açıklamanın devamında, “Sınıf ve devrimci-demokratik güçler için mücadelenin geldiği aşamayı, devrim ve karşı devrim arasındaki güç dengesini ortaya koyan, sembolleşmiş bir alan olan Taksim’i, doğrudan bu sürecin aktörü olan sınıfla, emekçilerle, kitlelerin gerçekliğiyle birlikte tartışmak gerekir.
Nihayetinde bir iki istisna dışında 78’den bugüne kadar Taksim’de resmi 1 Mayıs kutlaması yapılamaması; sınıfın örgütlülüğüyle, kitlelerin politizasyonu ve devrimci-demokratik güçlerin sendikal hareket içindeki etkinliğiyle doğrudan ilintilidir.
Sözün özü, Taksim başta olmak üzere tüm yasaklı alan ve meydanlar, kitlelerin direnişi ve mücadelesiyle kazanılmıştır. Tersinden bu alanlara şu anda girilememesi, devrimci-demokratik temelde kitle hareketinin geri çekilmesi ile ilişkilidir.
Meydanları, alanları, onlara gerçek anlamını, ruhunu veren kitlelerden kopuk tartışmamak gerekir.
Sendikaların öne çıkan Taksim talebi, gerçek anlamda sınıfı, biriktirdiği direniş sinerjisini örgütleyebildiği ve harekete geçirebildiği onları talepleri etrafında biraraya toplayabildiği, bunları görünür kılabildiği orada anlamlıdır” diyerek 1 Mayıs alanlarına dair bakış açısını özetledi.
Açıklamanın devamında, “DİSK ve birlikte hareket ettiği emek-meslek odalarının yaklaşımı bu gerçeklikten, ele alıştan uzaktır. Taksim’e yapılacak bir çağrı; beraberinde işçi ve emekçilerin oraya taşınması, devrimci-demokratik güçlerle ve bağımsız sendikalarla birlikte en geniş sendikal güçlerin birleşik mücadelesinin örgütlenmesi için çaba harcamayı gerekli kılar.
Zira söz konusu olan yasaklı bir alandır ve 1 Mayıs günü sınıf düşmanlarımızla karşı karşıya gelineceği neredeyse kesindir.
Hali hazırdaki tablo, bu gerçekliğe uygun bir konumlanış ve ele alıştan son derece uzaktır.
Sendikal hareket, Taksim üzerinden ileri bir çıkış yapar gibi görünürken gerçekte sınıfın biriken öfkesini açığa çıkaracak bir sürecin örgütlenmesinden özenle kaçınmaktadır. Taksim kitlelerle kazanılmış veya kaybedilmiştir. Çözüm anahtarı kitlelerdedir, buradadır.
Bu gerçeklik içinde, eleştirilerimizi sonraya saklamak kaydıyla, devrimci, ilericilerin, sendikaların Taksim çağrısı ve ısrarının bir parçası olacağız.
Taksim, sınıfın kan-can pahasına kazandığı ve varlığını, taleplerini görünür kıldığı, bu topraklarda sınıfın mücadelesi bağlamında tarihsel bir anlamı-değeri olan bir alandır ve bu uğurda mücadele edilmelidir.
Birleşik, kitlesel ve devrimci temelde bir 1 Mayıs’ın, işçi ve emekçilere yasaklanmış ve adeta tabu haline getirilmek istenen Taksim’de kutlanması mücadelesinin içinde olduk, olacağız!
2024 İstanbul 1 Mayıs’ında devrimci-demokratik güçler ve konfederasyonlarla, mücadeleci sendikalarla Taksim’de olacağız!
Tüm işçi ve emekçileri, bulundukları alanlarda sendikaları, Taksim talebinin gerçek manada örgütlenmesi, planlanması için baskı oluşturmaya, talepte bulunmaya davet ediyoruz.
1 Mayıs’ta Taksim’deyiz!” sözleri ile çağrı yaptı.