Almanya: 8-9 Nisan Cumartesi-Pazar tarihlerinde Almanya’da gerçekleştirilen ATİK 24. Kongresi’ne katılan Partizan ve Özgür Gelecek temsilcisikongreye mesaj yolladı. Kongrenin selamlandığı mesajda “Kongreniz vesilesiyle, Özgür gelecek bürolarına yönelik gasp ve gasp girişmelerine, buralarda görevli yoldaşlarımızın darp edilmesine yönelik, gazetemizle dayanışma gösteren, mesajlarla yanımızda olduğunu ifade eden ATİK üyesi federasyon, dernek ve örgütlerine teşekkür ediyoruz” denildi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
Değerli ATİK üyeleri, değerli yoldaşlar
24. Kongrenizi devrime olan inancımız, faşizme duyduğumuz öfke ve devrimci dayanışmaya verdiğimiz değerle selamlıyor, başarılı bir kongre olmasını temenni ediyoruz!
Yüzyıllardır kan gölüne çevrilmiş ve adına Ortadoğu denen bir coğrafyanın parçası olan yaşadığımız ülkede egemen sınıfların ekonomik ve siyasi krizinin halk kitlelerine daha fazla sömürü, daha fazla baskı ve daha fazla devlet terörü olarak yansıdığı bir süreçten geçiyoruz. Ancak bu durumun, sadece ülkemize has bir süreç olmadığının da bilincindeyiz. Emperyalist-kapitalist ya da bağımlı, sömürge ve yarı-sömürge tüm ülkelerde giderek faşizmin, otoriterleşmenin, ırkçılığın, baskının arttığına; ülke yönetimlerinin halk kitlelerinin aleyhine ve tüm haklarını yok etmeye dönük politikalara sahip ellere geçtiğine tanıklık ediyoruz.
Tanıklıklarımız sadece faşizmin yükselişine dair değildir elbette. Tunus’ta başlayan isyan dalgasının Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı sardığı süreçte halkın sokaklarda türlü şekillerde isyanını dile getirmesine, bu isyanın bir parçası olarak kabul edilebilecek, devletin gündemini kilitleyen, halka güven tazelettiren Gezi İsyanına… Rojava Devrimi ve Kobanê direnişinden Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde sokakları ateşe veren direnişlere… Tanıklığımız direniş ve isyana, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmasını istemeyen halk kitlelerinin sesini yükseltmesine dairdir aynı zamanda.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, bu girişimi “Allahın lütfu” olarak değerlendirerek kendine muhalif herkese, her şeye saldıran AKP iktidarı, krizden çıkış yolu olarak gördüğü ve varlık-yokluk sorunu haline getirdiği kısaca başkanlık rejimine dair referandumuna ilişkin HAYIR diyen herkesi terörize ederek bu saldırganlığının dozajını her gün yükselttiği günlerden geçiyoruz. Gazetemiz Özgür gelecek ve Partizan okurları da bu saldırılardan fazlasıyla nasibini almaktadır elbette. Şu anda 10’un üzerinde okurumuz ve gazete çalışanımız gözaltında bulunurken, özgür geleceğimizin sesinin kısılması, görevlerinin başından bir an dahi uzak durması söz konusu dahi değildir. Zira bizler zulme boyun eğmeyenlerin, aksine zulmü ortadan kaldırmak için can pahasına savaşanların geleneğinden geliyoruz. Bu boyun eğmezliğimiz, bu mücadele geleneğimiz Özgür gelecek ve Partizan’a yönelik saldırı nereden gelirse gelsin temel duruşumuzun özetidir.
Aynı direngenliğin, aynı mücadele geleneğinin bir parçası olan ATİK de mücadele yürüttükleri ülkelerin demokrasi maskesinin altında yatan faşist sistemin gerçek yüzüyle defalarca karşı karşıya gelmiş, defalarca üye ve yöneticileri tutuklanmış, ancak bir yandan saldırıları püskürtürken, diğer yandan mücadelesini yükseltmenin yollarını aramıştır. Darbelemeler nereden gelirse gelsin, gerçeklerle, sadece gerçeklerle uğraşıp, hayaller ve ezberler üzerinden değil, bu gerçekler üzerinden politika yaptığı sürece de kitlelerle öncelikle de kendi kitlesiyle daha fazla kaynaşmış, ileri doğru adımlar atabilmiştir. Şu anda da bu kongre ve kongre sonrası çalışma tarzıyla ileri adım atacağına inanıyor, bu adımlarında başarılar diliyoruz.
Son olarak, Kongreniz vesilesiyle, Özgür gelecek bürolarına yönelik gasp ve gasp girişmelerine, buralarda görevli yoldaşlarımızın darp edilmesine yönelik, gazetemizle dayanışma gösteren, mesajlarla yanımızda olduğunu ifade eden ATİK üyesi federasyon, dernek ve örgütlerine teşekkür ediyoruz.
Gerçekler devrimcidir!
Kahrolsun emperyalizm, faşizm ve her türden gericilik!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!