Partizan: Yoksulluk ve Sömürünün Nedeni Mülteciler Değil İktidardır

Yoksulluk ve Sömürünün Nedeni Mülteciler Değil İktidardır

Partizan, Kayseri’den başlayıp diğer illere yayılan mültecilere yönelik saldırılara yönelik bir açıklama yaptı.

2 Temmuz 2024

“30 Haziran gecesi Kayseri Melikgazi’de mülteciler/göçmenlere yönelik saldırılarla başlayan linç, kısa sürede birçok kente yayıldı. Ülkücü-faşistlerin, Suriyeli göçmenlerin ev, işyerleri ve araçlarına; doğrudan kendilerine yönelik saldırıları örgütlediği linç, bir pogroma dönüştürülmek isteniyor. Kayseri’de bir kız çocuğuna yönelik cinsel istismar gerekçesiyle başlayan ancak faşist-gericilerin eliyle kısa sürede Suriyelileri hedefine alan, göçmen düşmanlığına ve ırkçılığa dönüşen olaylar giderek büyüyor. Gelinen aşamada saldırganların, cinsel istismar zanlısının yakalanıp yakalanmadığıyla, ceza alıp almadığıyla ilgilenmediği de kısa sürede açığa çıkmıştır” sözlerine yer verilen açıklamada, mültecilere yönelik saldırıların ırkçı-faşistler tarafından yönlendirildiğine dikkat çekildi.

Açıklamada şunlara yer verildi: “Tüm bu saldırı, yağma ve talanın kolluk güçlerinin gözü önünde yaşanması ise olayların gelişimi ve yayılması noktasında devletin parmağına işaret ediyor. Irkçı- faşist grupların, ne çocuk ve insan hakları, ne işsizlik; ne de emeğe dair bir kaygılarını, tepkilerini bugüne kadar görmüş değiliz.  Öyleyse açık olan faşizan-ırkçı bir histeriyle kitlelerin bugün içinde bulunduğu derin sömürü düzenine olan öfke ve tepkilerinin başka kanallara akıtılmasıdır.

Yaşanan derin yoksulluğun nedeni göçmenler değil, sömürü politikalarını göçmenleri de en ağır şekilde vuracak biçimde yaşama geçiren Türk sermayesi/patronlardır. Çığ gibi büyüyen işsizliğin nedeni mülteciler değil AKP-MHP iktidarının uygulamaya soktuğu ekonomi politikalarıdır. Coğrafyamızda yaşanan tacizin, erkek şiddetinin sorumlusu göçmenler değil erkek egemen sistemdir.

Suriyeli mülteciler, AKP-R.T.Erdoğan’ın, ABD’nin talimatlarıyla körüklediği, örgütlediği, dahil olduğu savaş ve işgal politikalarının sonucunda dünyanın dört bir yanına kaçmak zorunda kalmıştır. Gittikleri yerlerde, en azgın sömürünün, şiddet, baskı, taciz ve tecavüzün ve korkunç bir sömürünün hedefi haline gelmiştir. İktidar, yaşadığı sıkışmışlığı, müsebbibi olduğu savaşın mağdurlarından çıkarmaya çalışmaktadır.

Göçmenler/mülteciler asla düşmanımız değildir! Düşmanımız, onları da dişlileri arasında ezen, sömürü ve zulüm çarkıdır. Bu çarkı kontrol eden Türk sermayesi ve onların sözcüsü AKP-MHP iktidarıdır.

Mülteci/göçmenlere yönelik ırkçı faşist saldırılara geçit vermeyelim!