18 Mayıs şehitlerini anmak amacıyla Halkların Demokratik Partisi, Birleşik Devrimci Parti ve Gençliğin Devrimci Güçleri birer açıklama yaptı. HDP, “Mayıs ayı içinde bu uğurda düşenleri saygı ve minnetle anıyor, hayallerini yaşatma sözümüzü yeniliyoruz” derken; Devrimci Parti ve Dev Güç İbrahim Kaypakkaya’yı anarak “Yenilmezliğin ve birleşik devrimin adıdır” dediler
“Hayallerini yaşatma sözümüzü yeniliyoruz”
HDP yaptığı açıklamada halkların tarihinde unutulmaz bir yer kazanan pek çok devrimcinin Mayıs ayında yaşamını yitirdiğine vurgu yaparak başladığı açıklamasında “18 Mayıs’ta ser verip sır vermeyen, devrimciliğe son anına kadar bağlı kalan İbrahim Kaypakkaya’nın işkence ile katledilmesinin üzerinden 46 yıl geçti. Kaypakkaya, mücadele eden herkese paha biçilmez bir mücadele inancı ve mirası bıraktı. Çok genç yaşta hayatını feda etti ve hiçbir zaman unutulmadı” dedi.
“Dörtler’i de unutmuyoruz. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, Diyarbakır cezaevindeki işkence sistemine ve tutsaklara yönelik faşist saldırılara boyun eğmeyerek kendilerini ateşe veren ve devrim tarihine ‘Dörtler’ olarak geçen Ferhat Kurtay, Mahmut Zengin, Eşref Anyık ve Necmi Öner de unutulmayacaklara adlarını yazdırdılar. Türk-Kürt halklarının eşitliği, özgürlüğü ve ortak yaşamı için yola çıkan Hakki Karer de aynı karanlık dönemde katledildi” diyen HDP açıklamasını “Mayıs ayı içinde bu uğurda düşenleri saygı ve minnetle anıyor, hayallerini yaşatma sözümüzü yeniliyoruz” vurgusuyla sonlandırdı.
“Kaypakkaya yenilmezliğin ve birleşik devrimin adıdır”
Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzleşmesinin 46. yılı vesilesiyle açıklama yapan Birleşik Devrimci Parti (Devrimci Parti) “Kaypakkaya yenilmezliğin ve birleşik devrimin adıdır” dedi.
“İbrahim Kaypakkaya’yı anlamak için onun 92 günlük direnişini yaratan yaşamına bakmak gerekir. Kaypakkaya yenilmezliği , ideolojik ve iradi çelikleşmeyi bütün yaşamı nezdinde 92 günlük direnişiyle ispatlamıştır” diyen DP, açıklamasında “İbrahim Kaypakkaya sistemden kopuşun, Kemalizm’den ve kendi sağından medet uman anlayışların reddinin adıdır” ifadesine yer verdi.
Bugün yaşanan güncel gelişmeler ışığında sosyalist hareketin büyük kısmının yeniden kendi sağına, yeniden bir devlet partisine yüzünü döndüğüne vurgu yapan DP, “Tam da bu süreçte Kaypakkaya’yı anmak, anlamak , anlatmak büyük önem kazanmıştır. Devrimciler ancak ve ancak burjuvaziye karşı amansız bir savaşımla yenebilirler, zafer kazanabilirler. (…) Devrim ancak Kaypakkaya’nın Sinan Cemgil için sorduğu hesapta yatan birleşik mücadele ile mümkündür” dedi.
“Devrimciler; kader birliği’nin hapishanelerdeki ölüm orucu ve açlık grevi direnişleriyle ne kadar mümkün ve ne kadar hayati olduğunu bir kez daha görmektedir. AKP-MHP faşist iktidarını yıkmak isteyenlerin pusulasının göstereceği yön işte budur” diyen DP, açıklamasını “Kaypakkaya’nın yol göstericiliğiyle devrimin yolu bir kez daha onun şahsında tüm ölümsüzlerle açılmıştır. Bize düşen görev o yolu yürümek, zaferi gerçekleştirmektir.
Ser verip sır vermeyen Kaypakkaya’nın yaşamı önünde saygı ve sevgiyle eğiliyoruz. Onun mücadelesine yoldaş, siper yoldaşı olmak onurdur” sözleriyle sonlandırdı.
“Gençliğe düşen görev bu ayrışmayı devrimci temelde örgütlemektir”
Dev Güç ise yaptığı açıklamada “Kaypakkaya yenilmezliğin ve birleşik devrimin adıdır. Devrimciler ancak egemenlere karşı bu amansız savaşımda birleşik mücadele ile zafer kazanabilirler. Kaypakkaya yoldaş göstermiştir ki, zafer; kesintisiz mücadele ve düşmanla uzlaşmayarak gelecektir” dedi.
“68 gençlik mücadelesi içerisinden başlayıp, reformizme karşı, Denizler ve Mahirler gibi 71 devrimci savaşımının bir bayrağını taşıyan Kaypakkaya yoldaş bugün gençliğin devrimci gücünün çelik iradesidir. 71 devrimcileri ihtilalci bir kopuşu temellendirdiler. Bu kopuş somut olarak sistem dışılıkla ve sisteme karşı devrimci savaşımla ifadesini buldu. Doğru olan da buydu. Reformist, revizyonist, düzen içi, kendi sağından medet umma, düşman karşısında çaresiz kalma vb. bütün anlayışlara karşı o irade bugün de devrimci temsilcilerini yaratıyor” diyerek açıklamasını sürdüren Dev Güç, son olarak şunlara vurgu yaptı:
“Gençliğe düşen görev ideolojik-politik ve pratik bu ayrışmayı devrimci temelde örgütlemektir. Bunun bir adım daha ilerisini yaratmak demek gençliğin devrimci özgücünü inşa etmektir. Bugün bu görev AKP-MHP faşizmine karşı mücadele etmektir, emperyalizme ‘dur’ demektir. İşçi sınıfının Marksist-Leninist ideolojisi ve devrimci öncülerin iradeleri yolumuzu aydınlatıyor.”